Son dakika… Bahçeli’den 7 maddelik ‘süreç’ çağrısı

“`html

19 Mayıs 1919’un Anlamı ve Önemine Dair Açıklamalar

Günümüzde yapılan açıklamalarda şu ifadelerin altı çizildi:

“Eğer doğru bir perspektiften bakılırsa, dikkatlice incelendiğinde geçmiş yaşamların ve olayların derinliklerinden süzülen tarihi deneyimler, gelecekteki bilinmez noktaları tıpkı bir deniz feneri gibi aydınlatabilecektir.
Elbette zaman geçmişe değil, geleceğe doğru akmaktadır.
Fakat geleceğin ve gelişimin sırlarını kavrayabilmek için, geçmişteki zorlu ve çetin yolları her yönüyle anlamak büyük önem taşımaktadır.
Millet olmayı başaran toplumlar, tarihin zor dönemlerinde sadece hayatta kalmakla kalmamış, aynı zamanda bu zor süreçlerde akıl, ahlak, cesaret ve onur gibi erdemleri birlikte ortaya koyabilmişlerdir.
Aydanışmamız ve milletleşmemiz, medeni insanlık seviyemizin en yüksek göstergesidir.
Bu düzeyden habersiz olanların toplumsal önerileri, emperyalizmin yıpranmış bir tekrarıdır.
Türk milleti bu çerçevede, tarihin gerisinde asla kalmayacak, etnik kökenlerden zorla oluşturulan birliktelikler ya da kabilelere ayrılmış parçalı yapı ile tanımlanamayacaktır.
Devlet ve millet dışındaki toplumsal sistem önerilerini tartışmak, bu önerileri ciddiye almak tamamen akıl dışıdır.
Türkiye, güçlü irade ve yönetimle terörsüz bir gelecek inşa etme yolunda önemli adımlar atmış ve milli birlik ve beraberliği zedelemeye yönelik etkilerin üstesinden gelmek için çeşitli katılımlar sağlamıştır.
Bölücü terör örgütü PKK’nın 12 Mayıs 2025 tarihinde silahları bırakma ve örgütü feshetme kararını açıklamasıyla birlikte hassas bir döneme girmiş bulunmaktayız.
Herkesin dikkatli bir dil kullanması, yanlış anlamaların ve provokasyonların önüne geçilmesi oldukça kritik bir öneme haizdir.
Barış, sağduyu ve akıl yolunda ilerlemek hayati değerler taşımaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, meşru ve egemen varlığını her daim korurken, terörizm ile asla müzakere etmeyecek, etmeyecektir.
Barış, gönül ve fikirlerin arasında inşa edilmelidir; tek kanatla yükselmek mümkün değildir.
İkinci kanadı, milletimizin özverisi, güveni, cesareti ve birlikte hareket etme iradesi sağlar.
Türk milleti, terörle mücadelede belirlenen hedefe ve atılan adımlara gönülden destek vermiştir.
Artık Türkiye, terörle anılmayan, hüzünlü manşetlerle değil, umudun ve geleceğin inşasıyla öne çıkan bir ülke olacaktır.
Terörsüz bir Türkiye, hukukun üstünlüğünü esas alan, eşit hakların var olduğu ve demokrasisini güçlendirmiş bir ülke gerektirmektedir.
Belirlenen hedeflere uzun süreli kalıcı başarı sağlamanın yolu, toplumda geniş bir uzlaşmayla bu stratejinin inşasıdır.
Bu çerçevede, TBMM’de tüm toplumsal kesimleri temsil eden siyasi partilerin katkılarıyla bir komisyon kurulması en uygun yaklaşım olacaktır.
Geleneklere uygun olarak, TBMM Başkanı’nın çağrısıyla “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” oluşturulması hususunda samimi bir öneride bulunuyorum.
Bu komisyonda temsil edilen 16 siyasi parti üyesinin geniş bir katılımla ve şeffaflıkla çalışmalarını yürütmesi önem taşımaktadır; bu komisyon 100 üye ile oluşturulmalı, durumun gerekliliğine göre çalışma grupları tesis edilmelidir.
İkinci olarak, TBMM’deki her siyasi parti en az bir üye ile temsil edilmeli, diğer üyeler ise grubu bulunan partilerin oranına göre düzenlenmelidir.
Üçüncü olarak, her parti, uzman iki isim görevlendirerek komisyona katılabilmelidir.
Dördüncü olarak, komisyon kendi çalışma yöntemlerini belirlemelidir.
Beşinci olarak, TBMM Başkanı bu komisyona başkanlık etmelidir.
Alınan kararlar ise salt çoğunlukla gerçekleşmelidir.
Son olarak, komisyonun kararları milletvekilleri tarafından ilgili komitelere ve TBMM Genel Kurulu’na sunulmalıdır.
Bölgesel ve küresel değişimlerin hızla geliştiği bir dönemde, Türkiye’nin kendi imkânları ile terörsüz bir gelecek inşa etmesi önemlidir.
Daha da önemlisi, Türkiye, uluslararası alanda barış ve huzurun merkezi olma hedefine ulaşmalıdır.
Yeni bir dünyanın doğum sancıları yaşanırken, iç barış ve huzurumuzu adaletle güçlendirmek, tarihimize ve gelecek nesillere olan borcumuzdur.
Bu borç mutlaka ödenmelidir; Türkiye Cumhuriyeti, terör sorununu gündeminden çıkaracaktır.
Statükolar değişmekte, eski kalıplar artık geçerliliğini yitirmektedir.
Türkiye ve bölge açısından olumlu gelişmelerin habercisi olan 19 Mayıs 1919, yeni bir başlangıcın sembolüdür.
Ok yaydan çıkmıştır; geri dönüş yoktur.
Herhangi bir olumsuz eylem ya da manipülasyon, kötü sonuçlara yol açacaktır.
Türkiye, Türk milleti büyük bir ailedir ve bir bütünlük içinde hareket edecektir.
Merhum düşünür Ziya Gökalp, Türklerin vatanlarını savunmak için birlikte cihada atıldığını belirtmiştir.
Türkler ve Kürtler arasındaki bağı güçlendiren sadakat ve vefa, her türlü birlikteliğin üzerinde bir samimiyet barındırmaktadır.
Biz bin yıldır birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisindeyiz.
Hiçbir dış güç, aramıza giremeyecek, dostluğumuzu zedeleyemeyecektir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’daki Samsun’a çıkışı, bağımsızlığımız için duyduğumuz derin bağlılığın göstergesidir.
Samsun’a giden Bandırma Vapuru, Türkiye Cumhuriyeti’nin idealini taşımıştır.
19 Mayıs, Türk devlet şuurunun uyanışıdır; bu tarih, bağımsızlığa giden yolda ilk adımları temsil eder.
Esaret ve sömürge ortamlarında, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesine şahit olduğu tarihtir.
19 Mayıs 1919, Türk devletinin kaderini belirleyen bir hamledir.
Şimdi, o günlerin ruhuyla yenilenmek ve Türkiye’mizin bağımsızlık ruhunu yaşatmak zorundayız.
Cumhur İttifakı’nın tarihi mutabakatına aziz milletimizin desteği sonsuza kadar sürecektir.
1919’dan 2025’e kadar geçen 106 yıllık süreç, Türk milletinin tarihinde yeni bir uyanışı ifade etmektedir.
Kim ne yaparsa yapsın, Türkiye Cumhuriyeti’ne zarar vermek isteyenlerin gücü yetmeyecektir.
19 Mayıs ruhu hâlâ canlıdır; irade ve kudret bizim damarlarımızda akmaktadır.
Bu düşünceler ışığında, 19 Mayıs 1919’un 106’ıncı yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, milli mücadele kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi minnetle anıyorum. Türk gençliğinin ve Türk milletinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.”

“`

Related Posts

Zeydan Karalar’ın ifadesi ortaya çıktı: ‘Görevim boyunca tüm ihaleler şeffaf ve denetlenebilir yapıldı’

‘Aziz İhsan Aktaş suç örgütüne’ yönelik yürütülen soruşturmada kapsamında gözaltına alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde bir firmanın ihalelerin hak edişini almak için 4 milyon 550 bin …

Parkta ilişkiye giren iki genç gözaltına alındı

İstanbul Florya Atatürk Ormanı’nda iki gencin kamusal alanda ilişkiye girdiği video sosyal medyada gündem olurken, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklama ile çiftin gözaltına alındığı duyuruldu.

Türkiye’de bir ilk: Hopa’dan yola çıkan kadın yelkenci İskenderun’a ulaştı

Başak Mireli, Artvin’den başlayıp Hatay İskenderun’da sona eren bin 500 deniz millik Solo Türkiye Turu’nu 15 gün 6 saat 41 dakikada tamamlayarak parkuru tek başına bitiren ilk kadın yelkenci oldu. Daha önce Atlantik Okyanusu’nu geçen ilk Türk kadını da olan Mireli, Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’de zorlu hava koşullarıyla mücadele etti.

CHP Rize İl Başkanı Deniz: Ne yaparsanız yapın CHP iktidar, İmamoğlu Cumhurbaşkanı olacak

CHP Rize İl Başkanı Deniz: Ne yaparsanız yapın CHP iktidar, İmamoğlu Cumhurbaşkanı olacak

Hem Erdoğan hem Özel ‘birinci partiyiz’ demişti, son seçimleri bilen anket şirketi gerçeği açıkladı

2023 ve 2024 seçimlerinde kesin sonuçlara en yakın tahminleri yapan SONAR yeni anketini açıkladı. Ankete göre CHP yüzde 5,3 puan önde.

Denizaltılar, savunma sistemleri, uçaklar… ABD Girit’i kaleye çevirdi

ABD, Girit’teki Suda Üssü’nü füze savunma merkezine çevirdi. Patriot bataryaları, insansız hava aracı karşıtı sistemler ve destroyerler üsse yığıldı. Washington, bu askeri gücü 72 saat içinde artırıp geri çekebilecek kapasitede.