T24 Dış Haberler
Toplam elektrik üretimi dikkate alındığında, nükleer enerjinin payı giderek azalıyor. Bazı ülkeler yeni santraller kursa da, atom enerjisinin bir geleceği yok.
Yeni “Nuclear Industry Status Report”, Nükleer Enerji Durum Raporu’nun verilerine göre dünya, 2024 yılında tarihte hiç olmadığı kadar fazla nükleer enerji üretti. Ancak bu nükleer enerjinin yeniden arttığı anlamına gelmiyor. Yine aynı rapor, üretilen toplam nükleer enerji miktarının, 18 yıl öncesine göre sadece yüzde 0,5 artmış olduğunu gösteriyor. Başka bir deyişle sıkça dile getirilen “nükleer enerjinin yeniden doğuşu” söylemini bu rakamlara dayanarak açıklamak mümkün değil, çünkü nükleer enerjinin küresel elektrik üretimindeki payı sürekli düşüyor. Hatta Çin’de bile, 2024 yılında nükleer enerjinin payı azaldı. Nedeni yenilenebilir enerji kaynaklarının çok daha hızlı bir şekilde büyüyor olması olarak açıklanıyor.
Reaktörler yaşlandı, yenilerin inşaası zor
Öte yandan Polonya, Türkiye gibi bazı ülkeler, nükleer enerji santralleri inşaa etmeye çalışırken, İtalya gibi bazı ülkeler de nükleerden çıkış planlarını iptal ediyor. Ama uzmanlar, bu ülkelerin bile, planlarını gerçekten hayata geçirebilseler dahi, nükleer enerjinin küresel ölçekteki önem kaybını durduramayacağını ifade ediyorlar.
Ayrıca mevcut reaktörlerin yaş ortalaması göz önüne alındığında, önümüzdeki yıllarda çok sayıda tesisin kapanması bekleniyor. Şu anda dünya genelinde 141 reaktör 41 yaşında veya daha yaşlı, bunlardan 27’si 51 yaşını geçmiş durumda.Yeni reaktör inşaatları ise oldukça sınırlı. Bugün yalnızca 11 ülkede yeni reaktörler inşa ediliyor. Raporun ortaya koyduğu bir başka gerçek, nükleer çağın kalıntılarıyla başa çıkmanın son derece karmaşık ve zor olması. Bu gerçek dikkate alındığında, bazı devletlerin, ilk kez ya da yeniden nükleer enerji macerasına atılmak istemesi dikkat çekiyor.şu anda dünya genelinde kapatılmış 218 reaktörden sadece 23’ü tamamen sökülmüş olmazdı. Ve bu 23 reaktörden de yalnızca dokuzu artık nükleer denetimden tamamen çıkarılmış, yani başka amaçlarla kullanılabilir hâle getirilmiş durumda.
Dünyanın en gelişmiş reaktörünü Olkiloto’da inşaa eden Finlandiya, şu anda dünyada kullanılmış nükleer yakıtlar için kalıcı bir atık deposu kurmaya en çok yaklaşmış ülke. Uzmanlara göre bu bile, 70 yıllık deneyime rağmen nükleer enerji konseptinin hâlâ tamamlanmamış olduğunu gösteriyor. Nükleer enerji, teknik olarak hâlâ “dünün teknolojisi” diyen enerji uzmanları, giderek daha açık bir biçimde dünyanın geleceğini yenilenebilir enerji kaynaklarında görüyor. Nükleer Enerji Durum Raporu’nu hazırlayanlardan Mycle Schneider’e göre dünya, 2024 yılında tarihinin en yüksek miktarda nükleer elektrik üretimini yaptı ama bu, sanıldığı gibi bir “nükleer rönesans” değil.
Avrupa’da durum
Özetle Avrupa’da genel eğilim artık nükleerden çıkıp yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak yönünde.
Nükleerin zorlukları
Gelecek yenilenebilir enerjide
Güneş, rüzgâr ve enerji depolama teknolojileri hem ucuzluyor hem de daha hızlı kurulabiliyor. Bu nedenle nükleer enerji “karbonsuz ama sürdürülebilir olmayan” bir ara teknoloji olarak görülüyor. Gelecekte ülkeler, büyük olasılıkla yenilenebilir enerji kaynakları, depolama ve verimlilik üçlüsünü daha çok konuşacak.