Atatürk’ün onuncu yıl nutku konuşmasında sesi neden çatallı ve yayın neden cızırtılı; işte o ilginç kazanın hikâyesi
Gazeteci Esra Tüzün’ün yeni kitabı ‘Hayalet Orkide | Sinemaların Kızı’, Türkiye’yi iki asır eğitimden sinemaya, medyadan politikaya şekillendiren İpekçi ailesinin son şahidi Betül İpekçi’nin tanıklığını anlatıyor.
Kitap Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihe geçen onuncu yıl nutkunu okurken çıkan çatallı ve derinden gelen ses tonunun öyküsüne de ışık tutuyor. İşte Betül İpekçi’nin anlatısıyla o kazanın hikâyesi:
“…Olan olur onuncu yıl nutku için canlı olarak çekimler yapılıp stüdyoya dönüldüğünde anlaşılır ki hiç ses yok. Heyecandan mı, iş bilmez olduğu için mi orası meçhul; çekimler kusursuzdur ancak hiç ses yoktur.
Osman abim, İnci ile beni karşısına aldı. Ne yapacağını bilmez haldeydi hatta hayatına son vermeyi düşünüyordu.
Koca adam bizim dışımızda itiraf edecek kimseyi bulamamıştı. Sonradan öğrendik ki Gazi Paşa’nın karşısına alı al moru mor şekilde çıkip durumu anlatma cesaretini göstermiş.
‘Paşam, bu işi başarı ile tamamlayabilmemiz için üç saat boyunca tekrar seslendirmeniz gerekiyor’ demiş. Ve onuncu yıl nutku o hatalı çalışmanın eseridir. Ses cızırtılı ve derinden gelir, yine tam olmamıştır”
Bugüne kadar ismi ancak tarihi belgelerde saklı olan Betül İpekçi, bu kitapla sessizliğini bozuyor ve ailesinin sırlarını anlatıyor.
İpekçilerin ‘hayalet orkidesi’ Betül İpekçi, Türkiye’nin en ünlü artistlerinin patroniçesi oldu. Cumhuriyetle yaşıt bir hayat sürdü. Nişantaşı’nın ikonik apartmanlarında, Büyükada’daki malikanelerde ulaşamadığı mutluluğu Köyceyiz’de minicik bir köy evinde buldu. Kitaptaki anlatımlardan bazıları şöyle:
“Abdi İpekçi suikasti haberini aldığı an annemin gözleri kör oldu.”
“… Abdi İpekçi Maçka Palas bebeğidir ve iki ablası veremden öldüğü için o hep başkalarının kucaklarında bizim evde ve ailesinden uzakta büyüdü. Abdi’nin o kocaman kahkahası aslında içindeki büyük hüznü gizlerdi. Suikast yapıldığı haberini aldığı an annemin gözleri kör oldu.”
“Ercan Arıklı’nın eski eşi İnci, evdeki gazı açıp çakmağı çakmış; iki yavru öldü ama o kurtuldu.”
“… İsmail Cem bizim ailenin zengin ve yaramaz çocuğu olarak dedeminiz kurduğu okuldan atıldı. Yakın arkadaşı Ercan Arıklı ile Trakların kızları ile evlendiler. Cem’in hep mutlu bir evliliği oldu ama arkadaşı Ercan bir süre sonra İnci’den ayrıldı. İnci bunu kaldıramamış olacak ki bunalıma girmiş. Evdeki gazı açıp çakmağı çakmış. İki yavru öldü ama o kurtuldu. Bu o dönem basına yansımadı ama bizlerin kabuslarına yerleşti”
Esra Tüzün kimdir?
Esra Tüzün, 1970 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. 1987 yılında Güneş gazetesinde çalışmaya başladı. Trend dergisinde ve Sabah Dergi Grubu’nda yöneticilik yaptı.
Tempo dergisinde editör olarak çalıştı, ‘Esra’nın On Sorusu’ adlı köşeyi hazırladı. Radikal gazetesinin ardından Sabah gazetesinde çalışmaya başladı. Bir gazetenin künyesinde yer alan ‘Sağlık Editörü’ olarak Türk basınına ilki getirdi. Dünyanın çeşitli yerlerindeki sağlık haberleriyle ilgili çok sayıda yazı dizisi hazırladı. Üç sergiye imza attı.
100 Yaşı Devirmenin Sırları adlı kitabı, sergisi ve belgeseli bulunmaktadır. Bu çalışması ile Uluslararası Gerontoloji Ödülü kazandı. Belgeseli NTV’de yayınlandı.
’32’ adlı sergisi Türkiye’yi dolaştı. Dünyada en kısa süre yaşayan insanların ülkesini gezerek onların gülen yüzlerini fotoğrafladı.
Somali’ye giderek oradaki değişimi anlatan bir sergi hazırladı. ‘Altın Stetoskop’ kazandı.
Öz adlı kitabında Prof. Dr. Mustafa Öz’ün küçük bir kulübede başlayıp Boğaz’daki yalılara uzanan hayatını anlattı.
Son olarak Edebiyatist Yayın’larından çıkan ‘Hayalet Orkide | Sinemaların Kızı’ kitabı yayımlandı.